top of page

Search Results

Boş arama ile 61 sonuç bulundu

  • Tekirdağ mutfağının eşşiz lezzetleri

    Trakya Bölgesi'nin gözde şehri Tekirdağ, sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, mutfağındaki eşsiz lezzetlerle de adından söz ettiriyor. Şehir, yüzyıllardır süregelen geleneksel tatları ve yöresel ürünleriyle hem yerel hem de ulusal düzeyde büyük bir öneme sahip. Türk yemekleri  arasında önemli bir yeri olan Tekirdağ mutfağı, yemek isimleri yle de dikkat çekiyor. Tekirdağ’a özgü yemekler ve içecekler, hem bölge halkının hem de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. İşte Tekirdağ’ın lezzetli ve geleneksel tatları… TEKİRDAĞ MUTFAĞININ YILDIZI: TEKİRDAĞ KÖFTESİ Tekirdağ Köftesi, şehrin en meşhur ve sevilen yemeği olarak Türk mutfağı yemekleri  arasında öne çıkmaktadır. Kaliteli etin titizlikle seçilmesi ve özel bir hazırlık süreciyle yapılan bu köfte, sadece Tekirdağ’da değil, tüm Türkiye'de tanınmaktadır. En güzel yemeği  olarak kabul edilen Tekirdağ Köftesi, Türk yemeği  kategorisinde kendine sağlam bir yer edinmiştir. Ekmek, soğan, sarımsak ve etin kıyma makinesinden geçirilmesiyle elde edilen karışıma, kimyon, tuz ve karabiber eklenip dinlendirilir. Ardından, Tekirdağ’a özgü ince kısa parmak şeklinde şekillendirilip, odun ateşinde pişirilerek, piyaz, acı sos ve ızgara yeşil biberle servis edilir. PEYNİR HELVASI Peynir Helvası, Tekirdağ’a özgü bir tatlı olarak Türk mutfağı yemekleri  arasında önemli bir yere sahiptir. Yörede üretilen taze peynir, bu tatlının ana malzemesini oluşturuyor. Peynirin yağından arındırılmadan yapılan bu tatlı, buğday unu, toz şeker ve yumurta sarısıyla karıştırılarak pişiriliyor. Türkiye yemek kültürü  açısından önemli olan bu tatlı, şehrin köylerinde üretilen sütle yapılan peynirin lezzetinin sırrını oluşturuyor. TEKİRDAĞ KİRAZI Tekirdağ Kirazı, son yıllarda şehrin en bilinen ve simgesel ürünlerinden biri haline gelmiştir. Her yıl düzenlenen "Geleneksel Tekirdağ Kiraz Festivali", bu lezzetli meyvenin tanıtılmasına büyük katkı sağlıyor. Kirazlar, bölgedeki geleneksel yöntemlerle yetiştirilir ve bu sayede, hem tatları hem de kaliteleriyle büyük ilgi görür. Türk yemekleri listesi ne adını yazdıran bu kirazlar, Tekirdağ’ın en iyi yemekler  arasında yer alır. HAYRABOLU TATLISI Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesine ait olan Hayrabolu Tatlısı, bölgenin en sevilen tatlılarından biridir. Yemek Türkiye  mutfağında adı sıkça geçen bu tatlı, peynir, yumurta ve un (ya da irmik) ile yapılır. Şekli, Kemalpaşa Tatlısı'na benzese de, tadı ve boyutuyla farklılık gösterir. Yüksek kalorisi nedeniyle genellikle yaşlılar ve hastalar tarafından tercih edilmez, ancak tatlının benzersiz lezzeti, onu Tekirdağ’ın vazgeçilmez tatları arasına sokar. TEKİRDAĞ KARPUZU Tekirdağ, karpuz üretimiyle de ünlüdür. Şehirde, özellikle Seymen Köyü’nde yetiştirilen karpuzlar, meyve kalitesiyle adından söz ettirir. Bu karpuzlar, "Ferhadanlı Karpuzu" adıyla da bilinir ve bölgeye özgü yöntemlerle yetiştirilir. Dünyanın en meşhur yemekleri  arasında gösterilen bu karpuzlar, iller yemekler  kategorisinde Tekirdağ’a ait olan tatlar arasında yer alır. BULAMA Bulama, Tekirdağ’da kahvaltı sofralarının vazgeçilmez bir parçasıdır. Sıvı pekmezden farklı olarak katı formda yapılan bulama, üzüm şırasından elde edilir. Bu geleneksel kahvaltılık, şehrin birçok köyünde üretilir ve özel bir karışım ile katılaştırılır. Tekirdağ da güzel yemek yerleri nde servis edilen bu tatlı, sabah kahvaltılarının yanına oldukça yakışan bir alternatif sunar. BOZA Kış aylarının vazgeçilmezi olan boza, Tekirdağ’da özellikle Çorlu ilçesinde üretilir. Darı irmiği, şeker ve su ile yapılan boza, içerdiği vitamin ve minerallerle vücuda enerji verir. Dünyanın en meşhur yemekleri  arasında sayılmasa da, bu içecek Türk mutfağı yemekleri  listesinde kendine yer bulur. Dünya mutfağının en ünlü yemekleri  arasında yer almasa da, boza, yemekler Türk  kategorisinde önemli bir yer tutar. Çinko, kalsiyum ve demir gibi önemli besin öğeleri barındıran boza, aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirir. Her yıl düzenlenen "Geleneksel Boza Festivali" ile boza, Tekirdağ’ın geleneksel içeceklerinden biri haline gelir. ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI Tekirdağ’ın Şarköy ilçesi, zeytin üretimi açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu bölge, Akdeniz ile Karadeniz arasında bir geçiş iklimine sahip olduğu için zeytin yetiştiriciliği için oldukça uygundur. Şarköy’de üretilen zeytinler, geleneksel yöntemlerle işlenir ve sofralık zeytin ile zeytinyağı olarak Türkiye'nin farklı köylerine gönderilir. Bu doğal ürünler, Tekirdağ mutfağının en sağlıklı ve lezzetli bileşenlerindendir. MANDA YOĞURDU Manda yoğurdu, Tekirdağ’ın Saray ilçesi ve Kırklareli bölgesinde üretilen bir yoğurt çeşididir. Manda sütünden yapılan bu yoğurt, koyu kıvamı ve özel lezzetiyle dikkat çeker. Türk mutfağı yemekleri  içinde özellikle koyu kıvamı ve lezzetiyle ön plana çıkar. Manda yetiştiriciliği, Trakya’nın kuzeydoğusunda özellikle Saray ilçesinde yoğun olarak yapılmaktadır ve bu bölgedeki mandalardan elde edilen sütle yapılan yoğurtlar, yerel pazarlarda büyük rağbet görmektedir. TEKİRDAĞ PEYNİRİ Tekirdağ Peyniri, Trakya’nın en bilinen peynir çeşitlerinden biridir. Şehirde yetiştirilen süt veren hayvanlardan elde edilen sütle yapılan bu peynir, ülke genelinde tanınan bir marka olmuştur. Hem küçükbaş hem de büyükbaş hayvancılığın yapıldığı bölgede farklı peynir çeşitleri üretilir ve Tekirdağ Peyniri, bu çeşitler arasında en iyi yemekler  arasında yer alır. BAĞ ÜRÜNLERİ Tekirdağ’da bağcılık, bölgenin en önemli tarımsal faaliyetlerinden biridir. Mayalanarak veya fermente edilerek üretilen bağ ürünlerinden çeşitli içecekler elde edilir. Bu içecekler, Tekirdağ’ın geleneksel kültürünün bir parçası haline gelmiştir ve dünyada birçok ülkeye ihraç edilmektedir. Şarköy, bağcılıkla ünlü bu içeceklerin merkezi olarak Tekirdağ’ın marka değerini yükseltmektedir.

  • Türkiye Ekonomisinin Adsız Kahramanı: Tekirdağ

    Türkiye ekonomisinin adsız bir kahramanı var. Üreten, ürettiğini yurt dışına çıkaran, vergisini veren ama ne yazık ki, diğer büyükşehirler arasında adı yeterince duyulmayan bir kahraman: Tekirdağ. Türkiye'de 10 kent sayın dendiğinde pek azının aklına Tekirdağ'ın adını saymak gelir. Oysa Tekirdağ Türkiye ekonomisinin pek çok göstergesinde ilk 10 il arasında yer alıyor. İharcat verilerinde beşinci sırada Ticaret Bakanlığı 2025 yılı şubat ayı verilerine göre Tekirdağ'dan yapıla ihracat giderek artıyor. Tekirdağ ihracatın yüzde 5'lik payını oluşturuyor. En çok ihracat yapılan iller sıralamasında birinci sırada bulunan İstanbul'un payı yüzde 20,9. Verilere göre geçtiğimiz şubat ayında bir önceki yılın şubat ayına kıyasla ihracat yüzde 1,2 artarak, toplam 1 milyar 32 milyon dolar değerinde ihracat yapıldı. Kişi başı ortalama yıllık vergide 7'nci sırada Hazine ve Maliye Bakanlığı verileri de Tekirdağ'ın ekonomik olarak önemini gözler önüne seriyor. Tekirdağ, kişi başına or­talama yıllık vergi tahsilatında yedinci sırada bulunuyor. Verilere göre, Tekirdağ'da kişi başına ortalama yıllık vergi tahsilatı tutarı 63 bin 847 lira oldu. Verilere göre kişi başına ortalama yıllık vergi tahsilatı en yüksek olan il Kocaeli oldu. Kocaelini 227 bin 896 lira ile İstanbul, İstanbul'u ise sırasıyla İzmir ve Ankara takip etti. Kişi başı ortalama yıllık vergide iller sıralaması şöyle: Kocaeli, İstanbul, İzmir, Ankara, Mersin, Yalova, Tekirdağ, Bursa, Antalya ve Muğla. Tekirdağ ekonomisi büyüyor. En çok vergi tahsil edilen 9'ncu şehir Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 2024 yılı verilerine göre Tekirdağ'dan 2024 yılında 74,5 milyar tl vergi tahsil edildi. Bu rakamlarla Tekirdağ, ekonomisyle en çok vergi tahsil edilen 9'ncu şehir oldu. Verilere göre, en çok vergi tahsil edilen iller sıralaması şöyle: İstanbul, Ankara, Kocaeli, İzmir, Bursa, Mersin, Antalya, Adana, Tekirdağ, Hatay.

  • Türkiye'deki sığır sayısı artıyor... 16 milyon 824 bin sığır var

    Türkiye İstatistik Kurumu ( TÜİK ) 2024 yılına ilişkin hayvansal üretim istatistiklerini açıkladı. Açıklanan istatistiklere bakıldığında Türkiye'deki büyükbaş hayvan sayısı 2023 yılıyla kıyaslandığında yüzde 4,2 yakseliş gösterdi. Açıklanan verilere bakıldığında Türkiye'de toplam 16 milyon 824 bin 208 sığır, 162 bin 51 tane ise manda bulunuyor. TÜİK tarafından açıklanan veriler dikkate alındığında, küçükbaş hayvan sayısının da büyükbaş hayvan sayısına benzer olarak yükseldiği gözlemleniyor. Verilere göre, 2023 yılılda 52 milyon 363 bin 410 olan küçükbaş hayvan sayısı  54 milyon 902 bin 668'e yükseldi. Bu yükselişle birlikte, Türkiye'deki küçükbaş hayvan sayısı yüzde 4,8 oranında artmış oldur. Açıklanan verilere bakıldığında, Türkiye'deki büyükbaş ve küçükbüş hayvan sayılarıyla birlikte Türkiye'deki sığır sayısı da belli oldu. Türkiye'de verilere göre toplam 16 milyon 824 bin 208 sığır var.

  • Tekirdağ’da ulaşım ücretleri Ankara İstanbul’la yarışıyor, otobüsçüler ise yetersiz buluyor

    UKOME kararıyla Tekirdağ’da ulaşıma gelen 25 zam kentte uygulanmaya başladı. Kararın ardından yüzde 60 zam talebi gerçekleşmeyen taşımacılar basın açıklaması yaparak duruma tepki göstermişti. Taşımacılar bugün konu hakkında belediye önünde yeni bir esnaf temsilcileri ve araçlarıyla Belediyenin önünde eylem yapacaklarını duyurdu.  Esnaf her ne kadar yetersiz bulsa da zamla birlikte Tekirdağ’da ulaşım ücretleri Ankara ve İstanbul’la yarışır seviyelere geldi.   Tekirdağ’da ulaşıma yapılan zam memur ve emekli zammından fazla Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nin 21 Şubat’ta aldığı kararla birlikte Tekirdağ’da ulaşım ücretlerine yüzde 25 zam geldi. Gelen zamla birlikte Tekirdağ’da ulaşım ücretleri indi-bindi sivil ücreti 20 liradan 25 liraya yükselmiş, hâlihazırda 13 lira olan öğrenci ücretine zam yapılmamıştı. Zam talepleri yüzde 60 olan Tekirdağ Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu bu kararı tepkiyle karşılamış ve konu üzerine basın açıklamasında bulunmuşlardı. Taşımacılar yaptığı açıklamayla 12 Mart Çarşamba günü Belediye önünde yeni bir eylem yapacaklarını duyurdu. Büyükşehir tarafından yapılan yüzde 25’lik zam, 2025 yılında yapılan memur ve emekli zammının neredeyse oransal olarak iki katı oldu. Bu yılın başında emekliye yüzde 11,54, emeklilerin ise yüzde 15,75 zam yapılmıştı.   Diğer Büyükşehirler arasında Tekirdağ ulaşım ücretlerinde dördüncü sırada Tekirdağ Büyükşehir yapılan zammın ardından diğer Büyükşehir arasında ücret tarifesi bakımından üst sıralarda yer alıyor. Yapılan araştırmalara göre en yüksek tarife 27 lira tam ücret bedeliyle Antalya’da, en düşük tarife ise 13,5 lira tam ücret bedeliyle Kahramanmaraş’ta. Tekirdağ ise 30 büyükşehir arasında dördüncü sırada. İşte büyükşehirlerde ulaşım tarifeleri:   Büyükşehir Tam Ücret Öğrenci/indirimli Veri kaynağı Antalya 27 12 https://www.hurriyet.com.tr/gundem/antalyada-ulasim-ucretlerine-zam-geldi-42677885 İstanbul 27 13,18 https://www.cnnturk.com/ekonomi/istanbul-toplu-ulasim-ucret-tarifesi-2025-ogrenci-tam-aylik-iett-metro-metrobus-marmaray-ne-kadar-kac-tl-basiyor-1780053 Ankara 26 13 https://www.aa.com.tr/tr/gundem/baskentte-toplu-ulasim-ucretlerine-zam-yapildi/3480719 Tekirdağ 25 13   Adana 24,5 14 https://www.adanahabermerkezi.com/adanada-toplu-tasimaya-zam-geldi-25-bekliyorduk-30-tl-oldu Kocaeli 23 13,5 https://www.sabah.com.tr/kocaeli/2025/02/06/kocaelide-sehirici-ulasim-ucretlerine-yuzde-35-zam-iste-yeni-tarifeler Muğla 23 12,5 https://www.milasonder.com/guncel/ulasim-ucretlerine-zam-yapildi/63397 Trabzon 23 17 https://www.haber61.net/trabzon/trabzonda-dolmus-ve-belediye-otobusu-ucretlerine-zam-iste-yeni-fiyatlar-h580613.html Denizli 22 17 https://www.denizli24haber.com/denizli/denizlide-otobus-ve-dolmus-fiyatlarina-dev-zam/63428 Ordu 22 13,48 https://www.netordu.com/orduda-toplu-ulasima-korkunc-zam Mersin 21,5 10 https://ulasim.mersin.bel.tr/ulasimucretleri.php Gaziantep 21 13,5 https://www.memohaber.com/haber/gaziantepte-toplu-tasimaya-zam-geldi-67460 İzmir 20,7 8,88 https://www.evrensel.net/haber/532635/izmirde-toplu-ulasima-yuzde-14-zam Bursa 20 5 https://www.baskagazete.com/haber/bursa-da-ulasima-yuzde-68-zam-geldi-126806.html Aydın 20 13 https://www.yenikiroba.com/aydinda-ozel-halk-otobusculeri-zam-istiyor Eskişehir 20 10 https://www.eskisehirhaberajansi.com/eskisehirde-tam-20-ogrenci-10-lira Hatay 20   https://www.cemregazetesi.com/toplu-tasima-ucretlerine-zam-yapildi Kayseri 20 11 https://www.kayseriolay.com/kayseri-ilcelerinde-ulasima-ne-kadar-zam-geldi-bilet-fiyatlari-ne-oldu-kayseri-haberleri/137609/ Manisa 20 13,25 https://www.dunya.com/gundem/manisada-toplu-tasimaya-yuzde-40-zam-haberi-734916 Sakarya 20 17,50 https://www.halk54.com/ozel-halk-otobusleri-de-zamlandi-iste-ilce-ilce-yeni-fiyat-tarifeleri Samsun 19,5 12,5 https://www.tgrthaber.com/ekonomi/samsunda-toplu-ulasima-zam-tramvay-otobus-taksi-ve-minibus-ucretleri-ne-kadar-2995023 Erzurum 18 13 https://amidahaber.com/diyarbakir/diyarbakirda-ulasima-yuzde-50-zam-talebi-ortalik-karisti-210176h Konya 17,5 6,75 https://www.merhabahaber.com/konyada-toplu-ulasima-yuzde-35-zam-iste-yeni-fiyat-tarifesi-1901656h.htm Şanlıurfa 17,5 10 https://www.ajansurfa.com/haber/23702559/sanliurfada-ulasima-yuzde-25-zam-geldi Van 17 10 https://www.vanpostasigazetesi.com/haber/vanda_ulasima_zam_soku_toplu_tasimada_yuzde_25_fiyat_artisi_basladi_-329536.html Balıkesir 15 9 https://www.balikesirim.net/balikesirde-sehir-ici-tasima-ucretleri-zamlandi Diyarbakır 15 8 https://amidahaber.com/diyarbakir/diyarbakirda-ulasima-yuzde-50-zam-talebi-ortalik-karisti-210176h Malatya 14 9 https://malatyahaber.com/haber/toplu-tasima-zammina-tepki-yuzde-170-zam-olur-mu Mardin, 14 9 https://artigercek.com/guncel/mardinde-ulasima-yuzde-40-zam-tam-bilet-14-lira-ogrenci-9-lira-306655h Kahramanmaraş 13,5 7,5 https://www.marasmanset.com/kahramanmarasta-toplu-tasima-ucretlerine-zam-geldi   Kart kullanım ücreti farklı olan illerde, kart kullanım bedeli esas alınmıştır

  • Akarsuları olmayan bir kent: Tekirdağ

    Tekirdağ son günlerde içinde bulunduğu su kriziyle gündemde. Bu kriz gelecek günlerde daha da çok konuşulacak gibi duruyor. Tekirdağ'ın bu sebebinin başlıca nedenleri mevcut. Bunlar arasında belki de en önemlisi Tekirdağ'da bir akarsuyun olmayışı. Tekirdağ'ın en bilindik akarsuyu: Ergene çayı Her ne kadar tarımsal üretimiyle öne çıksa da Tekirdağ akarsu yoksunu bir kent olarak öne çıkıyor. Büyük bir akarsuya sahip olmayan Tekirdağ Trakyanın büyük akarsularının kollarına ev sahipliği yapalibiliyor. Tekirdağ'da en çok bilinen akarsu Ergene çayı ise, Kırklarelin'den süzülüyor, Saray ilçesinden geçiyor ve Muratlı'ya çok az uğrayıp Tekirdağ'ı terk ediyor. Tekirdağ'daki diğer çaylar ise, Çorlu çayı, Karıştıran Çayı, Hayrabolu çayı Ergene ile birleşiyor ve şehri terk ediyor. Araplıdere ve Değirmendere ise Marmaraya'ya dökülüyor. Bütün akrsularının toplamı Kızılırmak'ın yarısı, Fırat'ın beşte biri kadar Tekirdağ'ın içinde bulunduğu akarsu yoksunluğunu veriler gözler önüne seriyor. AFAD İl Afet Risk Azaltma Planı verilerine göre Tekirdağ'dan geçen tüm akarsuların toplam uzunluğu 562,1 km. Bu akarsuların Tekirdağ il sınırlarındaki uzunluğu ise toplam 419,1 km. Tekirdağ'dan geçen akrsuların toplamı tek başına Kızılırmak nehrinin yarısı, Fırat nehrinin ise beşte biri kadar. Akarsu Toplam Uzunluğu (km) İl sınırları içindeki uzunluğu (km) Kolu olduğu Akarsu Ergene Nehri 220 85 Meriç Hayrabolu Deresi 55 55 Ergene Nehri Çorlu Suyu 85 85 Ergene Nehri Beşiktepe Deresi 92,8 92,8 Ergene Nehri Koca Dere (Çokal) 52 44 Koca Dere Seymen Dere (Karaevli) 16,5 16,5 Seymen Dere Hoşköy Deresi 14,6 14,6 Hoşköy Deresi Kayı Deresi 12,9 12,9 Kayı Deresi Gazioğlu Deresi 13,3 13,3 Gazioğlu Deresi Tekirdağ akarsuları az, akarsular sulama için yetersiz Veriler başka çarpıcı sonuçları da ortaya koyuyor. Tekiradağ'da deniz ve kapalı havzalar için yüzey akışa geçen su miktarı ise yalnızca yüzde 15 olarak kaydedildi. Bu veriler Tekirdağ'da sulama için kullanılacak su miktarının da oldukça az olduğunu gözler önüne seriyor.

  • Yağış az, yüzey suyu az… Tekirdağ için kapıdaki tehlike: Su Krizi

    Tekirdağ için su krizi en büyük tehlike. Yüzey suyu yetersiz olsan kentte son iki senedir yağışlar da büyük oranda azalıyor. Tekirdağ su kriziyle çok yakında yüzleşmek zorunda kalabilir.   Ordanburadan.com   Dünyada ve Türkiye’de su krizi kapıda. Gıda üretiminden temizliğe yaşamın temel kaynağı su. İnsanlığın kullanabileceği göl, ırmak vb. tatlı su kaynakları ise yalnızca yüzde 0,3. Kısıtlı kaynaklara karşın insanlığın su tüketimi her geçen gün artıyor. Veriler ise geleceğe ilişkin iyi bir senaryo çizmiyor. Verilere göre, gıda üretimi için kullanılan su talebi 2035 yılına kadar yüzde 35 artarken, 2050 yılına kadar suya olan talep ise yüzde 55 artış gösterecek. Bu koşullarda su kaynaklarının doğru kullanımı önemini giderek arttırıyor.   Tekirdağ’da yağışlar her geçen yıl azalıyor... Tekirdağ için su krizi kapıda Su kriziyle karşı karşıya olan Tekirdağ’ın aldığı yağış her geçen gün azalıyor. 2023 yılında su yağış verilerine göre Tekirdağ’da yağışlar yüzde 40’a varan azalma gösterdi. 2024 yılında ise Tekirdağ’ın aldığı yağışlar yüzde 23 oranında azaldı. Verilere göre her geçen yıl aldığı yağışın giderek azaldığı Tekirdağ’da 2023 yılında 100 gün olana yağışlı gün sayısı 2024 yılında 77 güne kadar geriledi.   Tekirdağ’da yağış istatistiklerinin geldiği nokta göz korkutucu. 2023 yılı verilerine Türkiye’de en az yağışın meydana gelen şehir olan Tekirdağ, 2023 yılında son 62 yılın en düşük yağışını almıştı. 2024 yılında ise Tekirdağ’ın aldığı yağış daha da azaldı. Tekirdağ 2024 yılında yağışlı geçirdiği 77 günün 63’ünde 10 mm’den düşük yağış aldı. 12 gün 10-25 mm arasında yağış alan Tekirdağ sadece 2 gün 25-50 mm arasında yağış alabildi. 2024 yılında yaşanan sonbahar yağışlarında Tekirdağ yüzde 60’ın üzerinde azalma gösterdi.   Tekirdağ’da yağış konusunda azalan bu gerilemeyle ilin yağış rejimi birlikte halen mevsimsel yağışlar kategorisi içerisinde bulunsa da düzensiz yağış rejimi sınırına dayandı.   Yüzey suyu kullanımı en düşük olan kent: Tekirdağ Tekirdağ’ın yüzey suyu kullanımı kentin su krizi konusunda içinde bulunduğu durumu gözler önüne seriyor. Türkiye’de bulunan büyükşehirler arasında yüzey suyu kullanımı en düşük olan kent Tekirdağ olarak kayıtlara geçti. Yayınlanan “30 Büyükşehir Belediyesi Su Kaynakları Dağılım İstatistikleri”ne göre dört sene önce yüzey suyu kullanımında 30 Büyükşehir arasında 28. sırada olan Tekirdağ son verilere göre son sıraya geriledi. Veriler, sağlanan suyun yalnızca yüzde 11’inin yüzey suyundan sağlayabilen Tekirdağ’ın su krizine ne kadar hızlı yaklaştığını bir kez daha ortaya koydu.   Son yıllarda bu konunun önemine ve bu konu üzerinde önlem alınması gerektiğine sıkça vurgu yapan Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer’in açıklamalarına göre Tekirdağ’da kuyu suyu kullanımı da eskisi kadar kolay değil. Başkan Yüceer, Tekirdağ’da sürdürülen kuyu çalışmalarında su bulma mesafesinin 500 metreye kadar derinleştiğini sıkça dile getiriyor.   Nüfus artıyor, tarımsal alanlar artıyor: Tekirdağ’da su krizi büyüyor Dünya üzerindeki tüm tatlı su kaynaklarının yüzde 70’i tarımsal üretimde kullanılıyor. Tekirdağ’ın su ihtiyacı ise giderek artıyor. Her geçen yıl nüfusu artan bir şehir olan Tekirdağ 2024 yılında Türkiye’de nüfusu en çok artan kent oldu. TÜİK verilerine göre Tekirdağ’ın nüfusu 20 bin 103 artarak, 1 milyon 187 bin 162’ye yükseldi. Bir önceki sene ise bu yükseliş 24 bin 908 kişi olarak kayıtlara geçmişti. Verilere göre Tekirdağ son iki yılda Hayrabolu’nun bir buçuk katı kadar nüfusunu arttırdı. Artan nüfusla birlikte hem su ihtiyacı hem de su tüketimi Tekirdağ’da giderek artıyor.   Nüfus artışının yanı sıra, Tekirdağ tarım alanları giderek artan bir şehir olarak kayıtlara geçiyor. TÜİK verilerine göre beş yıl önce 3 milyon 927 bin dekar olan tarım alanı geçtiğimiz yıl 4 milyon 32 bin dekara yükseldi. Bütün dünyada atlı su kaynaklarının yüzde 70’i tarımsal üretimde kullanılıyor. Su envanteri ve yağış konusunda her geçen gün gerileme yaşayan Tekirdağ’ın su krizi giderek artıyor.

  • BÜYÜKŞEHİR, MERA İYİLEŞTİRME VE YÖNETİMİ PROJESİYLE ÜRETİCİYE DESTEK OLUYOR

    Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, kentteki tarım ve hayvancılık potansiyelini artırmak ve verimliliği düşük olan meraları daha sağlıklı hale getirmek amacıyla başlattığı Mera İyileştirme ve Yönetimi Projesi çerçevesinde Bıyıkali Mahallesi'nde Gübre Atım Programı düzenledi. Açılış konuşmasını yapan Bıyıkali Mahallesi Muhtarı Ömer Ogün Örnek, projenin kendileri için büyük önem taşıdığını belirterek Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer’e teşekkür etti. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Ulaş Ay ise proje hakkında teknik bilgileri paylaştı. Mera İyileştirme ve Yönetimi Projesi, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi'nin, kırsal mahallelerdeki meraların daha verimli kullanılmasını sağlamak amacıyla son 10 yıldır uyguladığı büyük projelerden biridir. Projenin ana hedeflerinden biri, aşırı otlatma nedeniyle verimliliği düşen meralarda otlatma yasağının uygulanarak verimin artırılmasıdır. MERALARDA VERİMİN 4 KATINA ÇIKARILMASI AMAÇLANIYOR Verimliliği düşük meraların ot verimini artırmak amacıyla 2025 yılında 11 yeni mahalle proje kapsamına alındı. Bu mahallelerin 3.650 dekar merasına toplamda 73.000 kg kompoze gübre uygulanacak. Mahallelerin seçiminde hayvan sayısı, mera alanı ve otlatma yasağına uyum gibi kriterler dikkate alındı. 2015’ten itibaren proje kapsamında 125.645 dekar mera ıslah edilerek, verimliliği düşük alanlarda ot veriminin 50 kilograma kadar düşen alanlar için hedeflenen 200 kilogram seviyesine çıkarılması planlanıyor. Bu sayede hayvancılık yapan işletmeler, kaba yem ihtiyaçlarının büyük kısmını meralardan karşılayacak. 37.693 TON KABA YEM ELDE EDİLDİĞİ TAHMİN EDİLİYOR Projeye, 159 mahallede uygulanmış ve 283.238 dekar mera alanı iyileştirilmiştir. Bu alanın 125.645 dekarına gübre uygulanarak, yaklaşık 37.693 ton kaba yem elde edilmesi bekleniyor. Bu, Tekirdağ’ın kaliteli kaba yem ihtiyacını karşılamak için büyük bir adım. BAŞKAN YÜCEER: “DESTEĞİMİZİ ÜÇ BUÇUK KAT ARTIRDIK ” Bıyıkali Mahallesi’nde yapılan gübre atım programında konuşan Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer, projenin Türkiye'nin en büyük projelerinden biri olduğunu belirterek, “Sizler toprağa can veriyorsunuz. Üretmek zorundayız, bu ülkenin geleceği üretimde, tarımda ve hayvancılıkta” dedi. Başkan Yüceer, üretim maliyetlerinin arttığı bu dönemde desteklerin artırılmasının bir zorunluluk olduğunu vurgulayarak, göreve geldikleri günden itibaren üreticilere sağlanan desteğin üç buçuk kat arttığını söyledi. ÜRETİCİLERE CAN SUYU OLMAK İÇİN DESTEKLER SÜRECEK Gübre desteği dışında, Başkan Yüceer, karma yem projeleri, fidan dağıtımları, kadın üreticilere yönelik ekipman destekleri gibi pek çok farklı destek sunduklarını belirtti. Ayrıca, Gıda ve Tarım A.Ş.'yi kurarak, üreticilerin ürünlerini doğru pazarlara ulaştırmak için çalışmalar yaptıklarını ifade etti. İlk halk marketinin Süleymanpaşa’da açılacağını ve burada Tekirdağlı kadın üreticilerin ürünlerinin satışa sunulacağını müjdeledi. DESTEKLERİMİZ DEVAM EDECEK Başkan Yüceer, Tekirdağ’ın bereketli topraklarına dikkat çekerek, bu topraklardan daha fazla verim elde edilmesi için desteklerini artırarak sürdüreceklerini söyledi. Ayrıca, tarım ve hayvancılığın güçlendirilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti. İLHAMI ÖZCAN AYGUN’UN DESTEK MESAJI Törene katılan Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, üreticilerin desteklenmesinin önemine değinerek, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer’e teşekkür etti. Konuşmaların ardından, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer ve beraberindeki heyet üreticilere gübre dağıtımı gerçekleştirdi. Başkan Yüceer, traktöre binerek merada ilk gübreyi attı.

  • Sporun Nesiller Arası Gücü: LeBron ve Bronny James'ten Baba-Oğul ve Anne-Kız Saha Hikayelerine

    Spor dünyasında aile bağlarının güçlü olduğu anlar, izleyiciler için her zaman büyüleyici ve duygusal olmuştur. Özellikle baba-oğul veya anne-kız olarak aynı sahada yer almak, sadece sporcuların değil, bu başarıyı izleyen herkesin kalbinde derin izler bırakır. Son olarak LeBron James  ve oğlu Bronny James'in birlikte sahaya çıkarak NBA  tarihine geçmesi, bu tür anların ne kadar nadir ve özel olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. LeBron’un yıllarca hayalini kurduğu bu an, basketbolseverlerin hafızalarına kazınırken, spor dünyasında baba-oğul ve anne-kız örneklerinin yerini de yeniden gündeme getirdi. Her spor dalında, nesilden nesile aktarılan yetenek ve tutkunun sahaya yansıdığı bu unutulmaz anlara gelin daha yakından bakalım. Baba-Oğul İkilileri: Nesiller Boyu Süren Miras, Sporun Nesiller Arası Gücü Baba-oğul olarak aynı sahada yer almak, spor dünyasında nadir görülen, ancak her gerçekleştiğinde iz bırakan bir başarıdır. LeBron ve Bronny James’in birlikte sahaya çıkması, sadece basketbol dünyasında değil, genel olarak spor tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edildi. Bu tür anlar, bir ailenin nesiller boyu süren spor mirasını gözler önüne serer. Ken Griffey Sr. ve Jr.'ın beyzbol sahasındaki unutulmaz performanslarından Gordie ve Mark Howe'un buz hokeyindeki tarihi başarılarına kadar, baba-oğul  olarak sahada yer almak, yalnızca bireysel başarıları değil, aynı zamanda aile bağlarını ve sporun kuşaklar boyunca taşıdığı gücü simgeler. Sporun Nesiller Arası Gücüne bazı örnekler sizlerle. 1. Ken Griffey Sr. ve Ken Griffey Jr. (Beyzbol) Ken Griffey Sr. ve oğlu Ken Griffey Jr., Major League Baseball'da (MLB) birlikte oynayan ilk baba-oğul ikilisi oldular. 1990'da Seattle Mariners'ta birlikte oynadılar. Birlikte sahaya çıktıkları bir maçta arka arkaya home run yapmaları, tarihe geçen bir anı oldu. Bu, baba-oğul olarak sporda birlikte mücadele eden en ünlü örneklerden biridir. 2. Gordie Howe ve Mark Howe (Buz Hokeyi) Buz hokeyinin efsane isimlerinden Gordie Howe, oğlu Mark Howe ile birlikte 1979'da Hartford Whalers takımında aynı sezonda oynadı. Gordie Howe, kariyerinin sonuna yaklaşmışken oğlu Mark profesyonel buz hokeyine yeni adım atmıştı. Howe ailesi, National Hockey League (NHL) tarihinin en ikonik baba-oğul ikililerinden biri olarak kabul edilir. 3. Dale Earnhardt Sr. ve Dale Earnhardt Jr. (NASCAR) NASCAR yarış dünyasında Dale Earnhardt Sr. ve Dale Earnhardt Jr., hem baba hem de oğul olarak büyük başarılar elde etti. Birlikte aynı yarışlara katıldılar ve her ikisi de NASCAR tarihinin en başarılı isimleri arasında yer aldı. Özellikle baba Earnhardt’ın ölümünden sonra, Dale Jr.'ın başarısı ve mirası daha da önemli hale geldi. 4. Bobby ve Barry Bonds (Beyzbol) Bobby Bonds ve oğlu Barry Bonds, her ikisi de MLB'de önemli kariyerlere sahipti. Ancak birlikte aynı takımda oynamasalar da, Barry Bonds’un kariyerinde babasının büyük bir etkisi vardı. Bobby Bonds, oğlu Barry'yi MLB’ye hazırlayan isimlerden biri olarak bilinir. Barry Bonds, MLB tarihinin en büyük oyuncularından biri oldu. 5. Archie ve Peyton/Eli Manning (Amerikan Futbolu) Amerikan futbolu dünyasında, Manning ailesi öne çıkan bir başka örnek. Baba Archie Manning, NFL’de uzun yıllar oynamış bir quarterback idi. İki oğlu Peyton ve Eli Manning de kendi başlarına NFL’de efsaneleşti. Aynı takımda oynamasalar da, Amerikan futbolunda baba-oğul mirasının en güçlü temsilcilerinden biri oldular. 6. Keke ve Nico Rosberg (Formula 1) Formula 1'de Keke Rosberg ve oğlu Nico Rosberg, her ikisi de dünya şampiyonluğu yaşamışlardır. Keke Rosberg, 1982'de Formula 1 Dünya Şampiyonu oldu. Oğlu Nico Rosberg ise 2016'da Mercedes ile aynı başarıyı yakaladı. Baba-oğul olarak aynı yarış sezonunda mücadele etmeseler de, her ikisi de Formula 1  dünyasında kendi dönemlerinde zirveye çıkmışlardır. Anne-Kız İkilileri: Sporda Güçlü Bir Bağ Anne-kız olarak aynı sahada ya da aynı spor dalında mücadele etmek, spor dünyasında daha nadir görülse de, her gerçekleştiğinde büyük bir hayranlık uyandırır. Kadın sporlarının gelişmesiyle birlikte, annelerin spor sevgilerini kızlarına aktardığı ve birlikte mücadele ettikleri örnekler de artmaya başladı. İster artistik buz pateni gibi estetik ve teknik bir spor, ister yüzme veya atletizm gibi fiziksel gücün ön planda olduğu alanlar olsun, bu anne-kız ikilileri, sporda aile bağlarının gücünü gösteriyor. Irina ve Ksenia Titarenko’nun buz pateni gösterilerindeki birlikteliklerinden, Margaret ve Kathleen Murphy’nin yüzme havuzundaki ortak başarılarına kadar, bu özel anlar, sporun nesiller boyunca süregelen etkisini bir kez daha kanıtlıyor. 1. Irina ve Ksenia Titarenko (Artistik Buz Pateni) Irina Titarenko ve kızı Ksenia, artistik buz pateni dünyasında birlikte antrenman yaparak ve bazı gösterilerde birlikte performans sergileyerek dikkat çektiler. Her ne kadar ikili profesyonel olarak yarışmalarda aynı anda yer almasa da, buz pateni gösterilerinde ve artistik buz pateni gösterilerinde birlikte performans sergileyen nadir anne-kız örneklerinden biri oldular. 2. Yanet Bermoy ve Yordanis Arencibia (Judo) Küba'nın judo dünyasındaki efsanevi isimlerinden biri olan Yanet Bermoy, kızının da judo kariyerinde büyük bir etkisi olan bir anne olarak öne çıkıyor. Yanet, dünya çapında judo turnuvalarında birçok başarıya imza atarken, kızı Yordanis de bu alanda yeteneklerini geliştirdi ve ulusal çapta yarışmalara katıldı. Aynı turnuvalarda yer almış olsalar da, profesyonel anlamda aynı maça çıkmadılar. 3. Margaret ve Kathleen Murphy (Yüzme) Avustralya’da yüzme sporunda Margaret Murphy, yüzme kariyerinde başarılı bir anne olarak öne çıkarken, kızı Kathleen de annesinin izinden giderek profesyonel yüzücü oldu. Antrenmanlarda ve bazı özel yarışmalarda aynı etkinliklerde yer almışlardır. Fakat olimpiyatlar ya da büyük uluslararası turnuvalarda aynı anda yarışmamışlardır. 4. Lisa Leslie ve Lauren Leslie (Basketbol) WNBA efsanesi Lisa Leslie, kızının basketbol  kariyerinde büyük bir rol oynayan bir anne olarak bilinir. Lisa Leslie, profesyonel kariyerinde basketbol dünyasında kadınlar arasında öncü bir figürdür ve kızı Lauren Leslie de annesinin izinden gitmektedir. İkili henüz profesyonel olarak aynı sahada yer almamış olsa da, Lisa Leslie’nin antrenmanlar ve gelişim sürecinde büyük bir rol oynadığı biliniyor. 5. Sally ve Sarah Kipyego (Atletizm) Kenya’nın atletizm dünyasında öne çıkan isimlerden Sally ve kızı Sarah Kipyego, aynı etkinliklerde yarışmış olmasalar da, annesi Sally’nin rehberliğinde Sarah uluslararası yarışmalarda büyük başarılar elde etmiştir. Atletizm dünyasında özellikle uzun mesafe koşularında yetenekli olan bu anne-kız, birlikte antrenman yapmış ve çeşitli yarışmalarda aynı etkinliklerde yer almışlardır. Anne-kız sporcuların aynı anda bir spor dalında birlikte mücadele etmeleri, baba-oğul örnekleri kadar yaygın olmamakla birlikte, kadın sporlarının gelişmesiyle birlikte ileride daha fazla örneğin görülmesi muhtemeldir. Şu ana kadar kadın sporcuların bu şekilde aynı anda sahada yer aldığı çok az örnek olsa da, kadın sporlarına olan ilginin artmasıyla birlikte bu tür hikayeler daha yaygın hale gelebilir.

  • Dubai Çikolatası Nedir? Neden Bu Kadar Popüler?

    Son yıllarda, dünya genelinde birçok tatlı severin ilgisini çeken bir tat var: Dubai çikolatası . Peki Dubai Çikolatası nedir? Bu özel çikolata, sadece lezzetiyle değil, lüks ve zarafet sembolü olarak da dikkat çekiyor. Ancak Dubai çikolatası tam olarak nedir ve nasıl bu kadar popüler hale geldi? Dubai Çikolatasının Tarihi, Dubai Çikolatası Nedir? Dubai, birçok kültürün buluştuğu ve lüksün simgesi haline gelen bir şehir. Çikolatanın tarihi ise Avrupa kökenli olmasına rağmen, Dubai çikolatasının öne çıkışı son birkaç on yıl içinde gerçekleşti. Meşhur Dubai çikolatası, başlangıçta şehrin lüks otellerinde ve butiklerindeki özel sunumlarla tanıtıldı. Kaliteli kakao çekirdekleriyle hazırlanan ve Dubai'nin eşsiz baharatlarıyla tatlandırılan bu çikolatalar, kısa sürede hem yerel halkın hem de turistlerin gözdesi haline geldi. Neden Bu Kadar Popüler? Dubai çikolatasının bu kadar popüler olmasının en büyük sebeplerinden biri, şehrin lüks yaşam tarzıyla birleşen yüksek kalite standartlarıdır. Gerçek Dubai çikolatası, genellikle el yapımı olup, zengin kakao oranıyla bilinir. Dubai’nin yerel tatlarıyla harmanlanan özel aromalar, çikolatalara kendine has bir lezzet katıyor. Çikolatanın sunumu da ayrı bir dikkat çeken nokta; altın kaplamalarla süslenmiş ambalajlar, Dubai çikolatasının lüks imajını daha da güçlendiriyor. Bir diğer sebep ise çikolatanın hediyelik olarak ideal olmasıdır. Dubai’yi ziyaret eden turistler, şehrin lüks ruhunu yanlarında götürebilecekleri bir şey ararken, bu özel çikolataları tercih ediyorlar. Çikolatanın şık kutularda sunulması, özel günler için mükemmel bir hediye seçeneği olmasını sağlıyor. Dubai Çikolatası Fiyatı ve Satış Noktaları Elbette ki bu kadar özel ve lüks bir çikolatanın fiyatı da merak konusu. Dubai çikolatası fiyat  aralığı, çikolatanın markasına, içeriğine ve ambalajına göre değişiklik gösterebiliyor. Altın kaplamalı ya da el yapımı özel çikolatalar, diğerlerine göre daha pahalı olabilir. Fiyatlar genellikle gramajına göre hesaplanıyor ve lüks bir ürün olduğu için, standart çikolatalara göre daha yüksek rakamlarla karşılaşabilirsiniz. Peki, Dubai çikolatası nerede satılıyor ? Öncelikle bu çikolataları Dubai'deki lüks çikolata butiklerinden ve otellerin özel mağazalarından bulabilirsiniz. Online alışveriş sitelerinde de orijinal Dubai çikolatası satan çeşitli mağazalar mevcut. Dünyanın farklı yerlerinde de bu çikolataları bulmak mümkün; bazı gurme marketlerde ve duty-free mağazalarında satışta olabilir. Orijinal Dubai Çikolatasını Nasıl Tanırsınız? Orijinal Dubai çikolatası , kaliteli kakao çekirdeklerinden yapılır ve üretiminde en üst düzeyde titizlik gösterilir. Eğer gerçek bir Dubai çikolatası almayı düşünüyorsanız, öncelikle markaya dikkat etmelisiniz. Tanınmış çikolata üreticileri, ürünlerinin üzerinde genellikle kendi logolarını ve kalite sertifikalarını bulundurur. Ambalajın şıklığı da bir ipucu olabilir; gerçek Dubai çikolatası lüks ambalajlarda sunuluyor ve çoğu zaman altın kaplama detaylarla süsleniyor. Hangi Marketlerde Dubai Çikolatası Var? Dubai çikolatasını bulabileceğiniz yerler sınırlı olsa da, bazı özel marketlerde ve gurme mağazalarda bu çikolataları bulmanız mümkün. Özellikle büyük şehirlerde ve lüks tüketim ürünleri satan marketlerde, Dubai çikolatası hangi marketlerde var sorusunun yanıtını bulabilirsiniz. Online alışveriş siteleri, dünyanın dört bir yanına bu lüks çikolatayı gönderme imkanı sunuyor. Online sipariş vererek evinizin rahatlığında Dubai çikolatasının tadını çıkarabilirsiniz. Dubai çikolatası nedir sorusuna verilecek en iyi yanıt, bu çikolatanın sadece bir lezzet değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı olduğudur. Lüks, kalite ve şıklığın buluştuğu bu özel çikolatalar, hem tatlı severler hem de hediyelik arayanlar için ideal bir seçenek. Kalitesi ve özel aromalarıyla öne çıkan meşhur Dubai çikolatası, dünya genelinde popülerliğini artırmaya devam ediyor.

  • Kışın Doğru Kıyafet Seçimi: Sıcak ve Rahat Kalmanın Yolları

    Soğuk kış günleri kapıya dayandığında, doğru kıyafet seçimi sadece şıklık değil, aynı zamanda sağlık açısından da büyük önem taşır. Kış mevsiminde dışarıdaki soğuk hava, vücut ısısını hızla düşürebilir ve yanlış giyim tercihleri, üşütme, soğuk algınlığı gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Uygun olmayan kıyafetler günlük hareket kabiliyetinizi kısıtlayabilir, bu da özellikle aktif bir yaşam tarzı olanlar için büyük bir dezavantaj yaratır. Kış aylarında, sıcak kalmak için sadece kalın kıyafetler giymek yeterli değildir. Doğru kumaş, uygun katmanlama ve hava koşullarına karşı koruma sağlayan kıyafetler tercih etmek, rahat ve sıcak bir kış geçirmenin en önemli adımlarıdır. Peki, kışın hem sıcak hem de rahat kalmak için ne tür kıyafetler tercih edilmeli? Günlük yaşamda kullanılacak kıyafetlerden dış mekan aktiviteleri için uygun olanlara kadar birçok faktör göz önünde bulundurulmalıdır. İşte bu rehberde, kış mevsimi için doğru kıyafet seçimlerinin püf noktalarını ve her ortamda sıcak kalmanın yollarını keşfedeceksiniz. Kışın Doğru Kıyafet Seçimi dikkat edilmesi gereken her şey bu yazıda. 1. Kışın Doğru Kıyafet Seçimi: Katmanlı Giyinmenin Önemi Kışın soğuk havalara karşı en etkili yöntemlerden biri katmanlı giyinmektir. Katmanlar, vücut ısısını muhafaza ederken hava akışını sağlar, böylece terlemeden sıcak kalmanıza yardımcı olur. Katmanlı giyinme şu şekilde uygulanabilir: İç Katman (Termal İçlikler): Vücudunuza en yakın olan bu katman, teri vücuttan uzaklaştırarak sizi kuru tutar. Termal içlikler, kış aylarında üşümeyi önleyen en etkili parçalardan biridir. Orta Katman (Kışlık Kazaklar): Isı yalıtımı sağlayan orta katman, vücudun sıcak kalmasına yardımcı olur. Kalın yün ya da pamuklu kazaklar, soğuktan korunmanın en iyi yollarındandır. Dış Katman (Su Geçirmez Montlar): Soğuk ve yağışlı havalardan korunmak için rüzgar ve su geçirmez bir mont şarttır. Mont seçerken hava koşullarını göz önünde bulundurmak önemlidir. 2. Kışlık Kıyafet Seçiminde Pamuklu Kıyafetlerin Önemi Pamuklu kıyafetler, kışın tercih edilmesi gereken en sağlıklı ve rahat seçeneklerden biridir. İşte pamuklu kıyafetleri tercih etmenin başlıca nedenleri: Nefes alabilirlik: Pamuk, vücut sıcaklığını dengeleyerek aşırı terlemeyi önler. Cilt dostu: Doğal yapısı sayesinde ciltte tahrişe neden olmaz. Sıcak tutar: Pamuk, ısıyı hapseder ve soğuk havalarda sıcak kalmanızı sağlar. Hafiflik: Kalın olmasına rağmen hafif yapısı sayesinde rahat hareket imkanı sunar. Nemi emer: Terlediğinizde vücudunuzdaki nemi emer ve kuru kalmanıza yardımcı olur. Pamuklu kıyafetlerin kışlık kazaklar , içlikler ve diğer giysilerde tercih edilmesi, konforlu bir kış geçirmenizi sağlar. 3. Başınızı ve Ellerini Sıcak Tutmanın Önemi Kış aylarında vücut sıcaklığının büyük bir kısmı baş ve ellerden kaybolur. Bu yüzden bere ve eldiven gibi aksesuarlar kışın olmazsa olmazlarıdır. Başınızı ve ellerinizi sıcak tutmanın yolları: Bere Seçimi: Kalın ve yünlü bereler, baş bölgesindeki ısı kaybını minimuma indirir. Soğuk rüzgarlara karşı koruma sağlayan bir bere , sağlığınızı korur. Eldiven Kullanımı: Ellerin sürekli açıkta kalması, soğuk havalarda hızlı bir şekilde ısı kaybetmesine neden olur. Yün veya polar eldivenler, soğuğa karşı etkili bir koruma sağlar. Atkı: Boyun bölgesindeki damarlar ısının hızlıca dağılmasına neden olabilir. Kalın bir atkı kullanarak bu bölgeyi koruyabilir ve daha sıcak hissedebilirsiniz. 4. Ayağı Sıcak Tutmanın Yolu: Kalın Çoraplar Kışın ayaklarınızı sıcak tutmak sağlığınız açısından oldukça önemlidir. Özellikle ayaklardan üşüyenler için doğru çorap seçimi kritik bir rol oynar. Kalın çoraplar, ayağınızı sıcak tutarken terlemeyi önleyerek konfor sağlar. Kışlık botlarınızla uyumlu olacak şekilde yün ya da pamuklu çoraplar tercih edebilirsiniz. Kalın çorap  seçimi yaparken şunlara dikkat edilmelidir: Yalıtım: Yün veya termal çoraplar, ayağınızdaki ısıyı hapsederek dışarıya yayılmasını engeller. Nefes Alabilirlik: Ayağınızın terlemesini önlemek için çorapların hava alabilir yapıda olmasına özen gösterin. Dayanıklılık: Kalın çoraplar, soğuk havalarda sıkça kullanılacağı için uzun ömürlü ve dayanıklı olmalıdır. 5. Dış Giyim: Mont Seçerken Nelere Dikkat Etmeli? Kışın en önemli dış giyim parçası monttur. Hem sıcak tutan hem de su geçirmez bir mont , kışın sizi hem soğuktan hem de yağışlardan korur. Mont seçerken dikkat edilmesi gereken noktalar: Su Geçirmezlik: Kışın yağmur ve kar yağışlarına karşı su geçirmez montlar tercih edilmelidir. Bu sayede vücudunuz kuru kalır ve üşümezsiniz. İzolasyon: Isı yalıtımı iyi olan montlar, vücut sıcaklığınızı muhafaza eder ve soğuğa karşı etkili bir koruma sağlar. Hafiflik: Hafif yapıda olan montlar, günlük kullanımda rahat hareket etmenizi sağlar. Aşırı kalın ve ağır montlar, günlük aktivitelerinizi zorlaştırabilir. Kış aylarında doğru kıyafet seçimi, sadece rahatlık değil, aynı zamanda sağlık açısından da büyük önem taşır. Kışlık kazak, içlik , bere, mont ve kalın çorap gibi parçalar, soğuk havalarda sizi koruyacak temel unsurlardır.

  • Kışın Evde Enerji Tasarrufu Yapmak İçin Alınabilecek Önlemler

    Kış aylarında evde sıcaklığı korumak, konforlu bir yaşam sağlarken enerji faturalarını da düşürmeye yardımcı olur. Özellikle doğal gaz kullanımı, ısınma giderlerinin en büyük kısmını oluşturur. Bu nedenle, ısının evde kalmasını sağlamak hem enerji tasarrufu  açısından hem de çevreyi koruma anlamında oldukça faydalıdır. Peki, kış aylarında evinizde sıcaklığı nasıl daha iyi muhafaza edebilirsiniz? Kışın Evde Enerji Tasarrufu Yapmak İçin Alınabilecek Önlemler nedir? Kışın Evde Enerji Tasarrufu Yapmak İçin Alınabilecek Önlemler nedir? İşte pratik ve etkili yöntemler: 1. Doğru İzolasyon ile Sıcaklığı İçeride Tutun Isı kaybının en büyük nedenlerinden biri yetersiz izolasyondur. Özellikle pencereler, kapılar ve balkon gibi alanlardan gelen soğuk hava, evdeki sıcaklığı hızla düşürebilir. Bu nedenle cam izolasyonu, kapı izolasyonu ve pencere izolasyonu  gibi çözümler büyük önem taşır. Çift camlı pencereler, sıcak havanın dışarı çıkmasını engelleyerek ısı kaybını minimuma indirir. Bunun yanında, pencere kenarlarında zamanla oluşan küçük boşluklar ve çatlaklar da sıcaklığın kaçmasına neden olabilir. Bu bölgeleri izole etmek, ısının daha verimli şekilde korunmasını sağlar. Balkon izolasyonu da genellikle göz ardı edilen bir diğer önemli faktördür. Eğer balkonlarınızı da izole ederseniz, evinizin genel sıcaklık seviyesini korumanız daha kolay olur ve enerji tasarrufu sağlarsınız. 2. Isı Yalıtımına Halı ve Battaniye Desteği Zeminler kış aylarında soğuk hava sızmasının en önemli kaynaklarından biridir. Peluş halılar ve kalın halılar, odaların daha sıcak kalmasını sağlar. Özellikle zemin katlarda yaşayanlar için halı kullanımı oldukça etkilidir. Soğuk zemin üzerinde çıplak ayakla dolaşmak, vücut sıcaklığınızı hızla düşürebilir. Halılar, zemin soğuğunu önleyerek hem konfor sağlar hem de enerji tasarrufu yapmanıza yardımcı olur. Halılar, yalnızca estetik açıdan değil, aynı zamanda kış aylarında sıcaklık koruyucu özellikleriyle de işlevseldir. Bunun yanı sıra, polar battaniyeler de odanızın sıcaklığını artırmak için birebirdir. Koltukta veya yatakta polar battaniyeler kullanarak daha az ısınma ihtiyacı duyabilir ve böylece doğalgaz kullanımını azaltabilirsiniz. Bu basit ama etkili çözümlerle, doğalgaz tasarrufu  sağlamak mümkün olur. 3. Elektrikli Isıtıcılarla Lokal Isıtma Sağlayın Bütün evi ısıtmak yerine, sadece o an bulunduğunuz alanları ısıtmak enerji tasarrufu sağlamanın etkili yollarından biridir. Bu noktada elektrikli ısıtıcılar, lokal ısınma için ideal çözümler sunar. Elektrikli ısıtıcılar , doğrudan bulunduğunuz odayı hızlı bir şekilde ısıtmanıza olanak tanır ve tüm evi yüksek bir sıcaklıkta tutma gerekliliğini ortadan kaldırır. Hem enerji tüketimini hem de doğal gaz kullanımını önemli ölçüde azaltabilirsiniz. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta, elektrikli ısıtıcıların uzun süre açık bırakılmaması ve kontrollü kullanılmasıdır. Aksi takdirde enerji faturalarınız beklenmedik şekilde yükselebilir. Yine de bu cihazları stratejik kullanarak, özellikle kısa süreli ısınma ihtiyaçlarınız için verimli sonuçlar elde edebilirsiniz. 4. Kapı ve Pencerelerden Gelen Soğuğa Karşı Koruma Kapı ve pencereler, evin dış ortamla bağlantı kurduğu alanlar olduğu için, bu bölgelerden büyük ölçüde ısı kaybı yaşanabilir. Bu nedenle cam izolasyonu , kapı izolasyonu ve pencere izolasyonu, evdeki sıcaklığın korunması açısından kritik öneme sahiptir. Özellikle dış kapıların alt kısmında ve yan taraflarında oluşan boşluklar, soğuk havanın içeri sızmasına yol açar. Bu boşlukları izole ederek evde sıcaklığı daha uzun süre muhafaza edebilirsiniz. Pencere kenarlarında zamanla oluşan küçük açıklıklar da sıcak havanın dışarı kaçmasına neden olabilir. Pencere kenarlarını özel izolasyon bantları ile kaplamak, evdeki ısı kaybını ciddi ölçüde engeller. İzolasyon önlemleri, evde genel bir sıcaklık dengesi sağlarken, doğalgaz tasarrufu yapmanıza da olanak tanır. 5. Polar ve Peluş Kumaşlarla Sıcaklığı Artırın Kış aylarında evde sıcak kalmanın bir diğer yolu, kişisel ısınızı korumaya yardımcı olacak materyalleri kullanmaktır. Polar ve peluş kumaşlar, bu konuda oldukça etkilidir. Polar battaniyeler , kış akşamlarında soğuk havalarda sıcacık bir his sunarak evinizde ekstra konfor sağlar. Aynı şekilde peluş kumaşlardan yapılan ev dekorasyonu ürünleri, hem sıcaklığı artırır hem de evinizde yumuşak ve rahat bir ortam yaratır. Özellikle koltuklar için peluş örtüler ve yastıklar tercih edilebilir. Bu malzemeler, vücut sıcaklığınızı koruyarak ısıtıcı ihtiyacını da azaltabilir. Kışın iç mekan sıcaklığını artırmanın pratik yollarından biri, bu tarz kumaşları stratejik şekilde kullanmaktır. Kış aylarında evde sıcaklığı korumak ve enerji tasarrufu sağlamak, çeşitli izolasyon yöntemleri ve doğru malzeme kullanımı ile mümkündür. Bu basit önlemlerle hem daha sıcak bir kış geçirebilir hem de enerji maliyetlerinizi düşürebilirsiniz.

  • Film İzlerken Nelere Dikkat Edilmeli: Daha Keyifli Bir Sinema Deneyimi İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler

    Film izlemek, dinlenmek ve eğlenmek için harika bir yoldur. Ancak, film izleme deneyiminizi en üst düzeye çıkarmak için bazı önemli detaylara dikkat etmek gerekir. İşte film izlerken daha keyifli ve verimli bir deneyim yaşamanız için göz önünde bulundurmanız gereken bazı ipuçları, film izlerken dikkat edilmesi gerekenler: 1. Uygun Bir İzleme Ortamı Oluşturun Film izleme deneyiminizin kalitesi, büyük ölçüde izleme ortamınıza bağlıdır. Konforlu bir koltuk veya yatak seçin ve odanın ışıklandırmasını film izleme için uygun hale getirin. Oda ışıklarının tamamen kapalı olması, film görsellerinin netliğini artırır ve sizi hikayenin içine çeker. 2. Ekran ve Ses Kalitesine Dikkat Edin Filmi izlediğiniz ekranın kalitesi önemlidir. Büyük bir ekran ve yüksek çözünürlük, film deneyiminizi daha etkileyici hale getirir. Ayrıca, iyi bir ses sistemi veya kaliteli kulaklık kullanmak, filmdeki ses efektlerinin ve diyalogların net bir şekilde duyulmasını sağlar. 3. Film İzlerken Gözlerinizi Dinlendirin Film izlerken uzun süre ekrana bakmak gözlerinizi yorabilir. Bu yüzden, aralarda kısa molalar vermek göz sağlığınız için faydalıdır. Ayrıca, ekran parlaklığını çevrenize göre ayarlamak ve gözlük kullanıyorsanız, doğru reçeteli gözlüğünüzü takmak da önemlidir. 4. Rahatsız Edici Gürültü ve Dikkat Dağıtıcı Unsurlardan Kaçının Film izlerken rahatsız edici gürültülerden ve dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak durmak, film deneyiminizi iyileştirir. Telefonunuzu sessize almak, kapıyı kapalı tutmak ve çevrenizdeki dikkat dağıtıcı faktörleri minimize etmek, filmi tam anlamıyla keyifle izlemenize yardımcı olur. 5. İzleme Alanınızı Düzenleyin Konforlu bir izleme alanı oluşturmak için gerekli eşyaları hazırlayın. Rahat bir battaniye, yiyecek ve içecek gibi ihtiyaçlarınızı önceden hazırlayın. Bu şekilde, filmi izlerken herhangi bir şey için kalkmanız gerekmez ve tamamen filme odaklanabilirsiniz. 6. Filmi İzlemeden Önce Hazırlık Yapın Filmi izlemeye başlamadan önce film hakkında bazı temel bilgileri öğrenmek, film deneyiminizi zenginleştirebilir. Yönetmen, oyuncular ve film türü hakkında kısa bir araştırma yapmak, filmdeki referansları ve kültürel ögeleri daha iyi anlamanızı sağlar. 7. Yeme İçme Tercihleriniz Film izlerken ne yediğiniz ve içtiğiniz, deneyiminizi etkileyebilir. Hafif atıştırmalıklar, çok fazla rahatsız etmeyen ve kolayca tüketilebilen yiyecekler tercih edin. Patlamış mısır, kraker veya meyve gibi seçenekler, film izlerken pratik ve keyifli olabilir. 8. Film Türüne Göre Seçim Yapın. Dikkatedilmesi gerekenler Film izlerken hangi türde bir film izleyeceğinize karar vermek, ruh halinize uygun bir seçim yapmanıza yardımcı olabilir. Komedi, dram, aksiyon veya belgesel gibi türlerin her biri farklı bir atmosfer ve his yaratır. Hangi türün o anki ruh halinize uygun olduğunu belirleyerek seçim yapın. 9. Film Sonrası Tartışmalar ve Yorumlar Film izledikten sonra, filmi bir arkadaş veya aile üyesi ile tartışmak, deneyiminizi daha anlamlı hale getirebilir. Film hakkında düşüncelerinizi paylaşmak ve başkalarının görüşlerini dinlemek, filmi daha derinlemesine anlamanızı sağlar. 10. Göz Yorgunluğuna Karşı Film İzlerken Dikkat Edilmesi Gerekenler Uzun süre film izlemek göz yorgunluğuna neden olabilir. Bu yüzden, filmin ortasında gözlerinizi dinlendirmek için birkaç dakika ara vermek iyi bir fikirdir. Ayrıca, ekranın parlaklığını ve konumunu ayarlayarak göz yorgunluğunu azaltabilirsiniz.

bottom of page