top of page

Search Results

"" için 54 öge bulundu

  • Siz hiç Afrika Menekşesine baktınız mı? Afrika Menekşesi çiçeği nedir, nasıl bakılır?

    Bilimsel adı Saintpaulia ionantha olan Afrika Menekşesi, bir zamanlar menekşeler arasında oldukça daha fazla rağbet gören bir bitkiydi. Etli yaprakları, renkli çicekleri ile pek çok evi süslerdir. Adından da anlaşılabileceği üzere bu çiceğin anavatı Afrika'dır. Çicekçilikle uğraşanlar arasında 1930'lu yıllarda özellikle Avrupa ve Amerika'da büyük bir ilgi çekmiştir. Halk arasında "Afrika Menekşesi" adı verilen bu bitki, koyu yeşil yapraklara, açık ve ya koyu menekşe renginde çiceğe sahiptir. Çiçeğin merkezinde ise, sanki güneş sisteminin merkezinde bulunan bir güneş gibi, sarı bir nokta bulunmaktadır. Çiçeğin, 5-7 cm arasında bulunan sapları vardır ve her sapta bir çiçek açar. Peki, Afrika Menekşesine nasıl bakılır? Evin neresinde bakılmalı? Her canlı çiçek için uygun bakım çok önemlidir. Taze çiçek görüntüsü çiçeğin sağlığı için önemlidir ama çevresine de pozitif bir hava katar.Evlerde yetiştirilmesi mümkün olan Afrika Menekşesi gün ışığı alan pencere önlerini sever. Ancak, güneşin doğrudan temasını engellemek için de korunmalıdır. Yani hem ışık alan bir pencere önünde hem de güneşin doğrudan ışığının gelmesinden korunacak bir şekilde konumlandırılması Afrika Menekşesi için ideal bir yerleştirme alanıdır. Nasıl sulanmalı? Afrika Menekşesi, yeterli miktarda suyu her zaman sever. Fakat bir önceki sulama işleminin ardından toprağınız kurumadan ikinci sulama işlemini yapmamak gerekir. Ayrıca, suladıktan 10-15 dakika geçtikten sonra, saksının tabağında eğer su kaldıysa bu suyu da boşaltmak gerekmektedir. Sularken, suyun yapraklara değmemesi ve yaprakların ıslanmamasına özen gösterilmelidir. Çiceğin ömrü Afrika menekşesi bir yıllık bir ömre sahiptir. Mart ayında yaprak çeliği ürütelitir. Çiceğin toprağa yakın dip yaprakları alındıktan sonra ıslak halde bulunan dere kumu içine dikilir. Bu işlem herhangi bir saksıda ya da saksı görevi görecek bir kap içinde yapılabilir. Yapraklar köklenene kadar saksı veya kabın üstü camla örtülür. Bu işlemler ile köklenen Afrika Menekşeleri 8 ay sonra çicek verecektir. Bu işlem yapılırken, funda toprağı ve dere kumu, funda, yaprak çürüğü, kestane çürüğü kaba konulacak harcın içeriğini oluşturur. Her ne kadar adı Afrika Menekşesi olsa da, menekşe de farklı olarak çiceklerinde bir koku bulunmaz.

  • Futbolun ofsayt kuralı... Ofsayt kuralının futbolu...

    Önümüzdeki sezondan itibaren yeni bir ofsayt kuralı devreye giriyor. Futbol için ofsayt her zaman çok gündeme gelmiştir. Anlaşılmasının zor olduğuna ilişkin önyargı ofsayt kuralını bilmeyi futbol bilmekle aynı sayılmıştır. Hatta futbola ilişkin cinsiyetçi yorumların bir çoğu da bu kural üzerinden yürütülmektedir. Fakat, ofsayt tartışmaları genellikle teknik kural denetimi özelinde gerçekleşir. Oysa, bu kuralın gerekliliği ya da nasıl olması üzerine daha derinlikli tartışmak gerekirdi. Ofsayt kuralında neyi savunduğunuz, nasıl bir futbol izlemek istediğiniz hakkında da temel bilgileri verir. Bireyselliğe daylı bir futbol mu yoksa kolektif bir futbol mu? Sadece gol atmaya odaklanmış sonuç odaklı kolaysız bir futbol mu yoksa rakibinin savunma hakkını kabul eden oyun odaklı mücadeleci bir futbol anlaşıyı mı? Futbolda "ofsayt ne demek?" sorusu basit kurallar bütününden çok daha fazlasıdır. Ofsayt kurallarındaki değişikliler 1863: Ofsyat kuralı ilk kez bu yıl gündeme geldi. İlk ofsayt kuralına göre bir oyuncu topun ilerisine geçtiği anda oyun dışı kalmış sayılıyordu. Topun ilerisine geçen her oyuncunun ofsaytta sayıldığı bir kuraldı. Bir futbolcu topu pas şeklinde birine gönderdiğinde, kendi takımından ya da rakip takımdan birisi topa dokunana kadar tekrar topa dokunamazdı. 1866: İlk ofsayt kuralından üç yıl sonra yapılan değişikle beraber oyuncuların ofsaytta sayılmaması için kale ve top arasında üç rakip oyuncunun bulunması gerektiği kurala bağlandı. 1925: 1866 yılından 59 yıl sonra ofsyat kuralında yeni bir değişiklik yapıldı. Yapılan değişiklikle birlikte bir oyuncu, eğer top ile kale arasında iki oyuncu bulunuyorsa ofsyatta sayılmıyordu. 1990: 1925 yılında kabul edilen ve 65 yıl boyunca uygulanan bu kural 1990 yılında tekrar değiştirildi. Artık bir futbolcu sondan ikinci oyuncu ile aynı hizada bulunuyorsa ofsyatta sayılmayacaktı. 1995: Bu yıl, aktif pasif ofsyat kuralı da ilk defa gündeme geldi. 2005: 10 yıl sonra yapılan bu değişiklikle birlikte hücum yapan takımın en ilerdeki oyuncusunun kollarının rakibinin önünde olmasının ofsyat oluşturmayacağına karar verildi. Yeni ofsayt kuralında ise artık diz ve omuz önde olduğunda da ofsayt sayılmacak. Zaman içinde yapılan bu değişikliklerin hücum yapan takıma avantaj sağladığı görülüyor. Ofsayt kuralı, teknik kurallardan daha fazla olabilir mi? Yapılan değişikliklerle birlikte ofsayt kuralının hücum yapan takımın lehine değişiklik gösterdiği gözlemlenebilir. Oysa ofsayt kuralının temellendiği iki temel felsefe bulunuyor. Bunların birincisi, bireyesel futbolun önüne geçmek, ikincisi ise savunmadaki takımın savunma yapmasına olanak tanımak. Futbolda bireyselliğin önüne geçmek, ofsayt kuralının katı bir şekilde uygulanması, bireysel hız ve dayananıklılık karşısında takım halinde hücum yapmanın değerli kılınmasıyla mümkün oluyordu. Yani bir takımda hızlı ve güçlü oyuncu olması o takımın gol atması için yeterli olamayacaktı. Savunma hakkı ise futbolda takımlar arasındaki güç eşitsizliğinin önüne geçmek için bir önlemdi. Geçtiğimiz yıllarda takımlar arası güç dengesi endüstriyelleşmiş bir futbolda olduğundan çok daha azdı. Futbol endüsriyelleştikçe ve piyasalaştıkça takımlar arası güç dengesi giderek açıldı. Hem takımlar arası güç dengesi bu kadar açılmışken hem de ofsayt kuralı hücum yapan takım lehine gevşedildikçe bireyselleşmiş yeteneklere dayanan ve rakibin savunma hakkının bulunmadığı bir futbola doğru yol alıyoruz. Belki de daha kolektif ve takımlar arasında mücadeleci bir futbol izlemek için ofsayt kuralının gevşetilmesi değil daha da sıkılaştırılması gerekiyordur?

  • Akıllı telefonla profesyonel fotoğraf çekmek... Püf noktalar. Cep telefonu mu, DSLR makine mi?

    Fotoğraf teknolojileri geliştikçe kullanıcılar arasında belirli tartışmalar kendini gösterir. Yeni teknoloji öncesinden iyi mi? Dijital fotoğraf makineleri analog makinelerinden kaliteli mi? Aynasız makinelerin performansı aynalı makinelere kıyasla nasıl? Bu sorular böyle uzayıp gider. Bu sorulara verilen cevapların ise kaçınılmaz bir sonu oluyor. Yeni teknolojiler çok da şaşırılmayacak bir şekilde ilk çıktığı zamanlarda eski teknolojilerle kıyaslanabilecek kadar gelişkin olmuyor. Ancak zamanla, eski teknolojinin seviyesini yakalıyor ve geçiyor da. Ancak bunun bir sebebi de piyasa koşulları nedeniyle artık eski teknolojiye yeterli yatırımların yapılmaması ve hatta üretimlerin tamamen durdurulması. Fotoğraf dünyasında şimdi bir ikilik daha var. Ancak bu defa fotoğraf makineleri içinde gelişen bir teknoloji arasında değil. Cep telefonları ile Fotoğraf makinesi arasında yapılan bir kıyaslama. Günümüzde çekilen fotoğrafların pek çoğu kuşkusuz cep telefonlarıyla çekiliyor. Hem kullanıcıların bir fotoğraf çekme aracı olarak cep telefonlarına daha kolay ulaşabiliyor olması hem de bu cihazların fotoğraf paylaşımı yapacak platformalara erişebilen cihazlar olması bunun bir nedeni olabilir. Fakat, dolaşımdaki fotoğrafların pek çoğu cep telefonlarıyla çekiliyor diye telefonla çekilen fotoğrafların fotoğraf makinesinden daha iyi olduğunu hemen kabul etmek yanıltıcı olabilir. Ancak son günlerde önemli bir iddia ortaya atıldı. İddiaya göre Sonny'nin üst düzey yöneticilerinden birisi akıllı telefonların DSLR makinelerin önüne geçecegi yıl olarak 2024'ü işaret etti. Fakat bu nasıl olacak henüz bazı soru işaretleri bulunuyor. Böylesi bir gündemde cep telefonlarını profesyonel bir makine gibi nasıl kullanabileceğimiz hakkında bazı bilgilere yer vermek gerek. Ama en başta tekrar söylemek gerekiyor. Henüz daha akkıllı telefonlar dslr makineler kadar kaliteli fotoğraf çekmiyorlar. Yalnızca, 2024 yılında bu kaliteye erişebileceklerine ilişkin böyle bir iddia bulunuyor. Gelişmeler neler olacağını gösterecektir ancak Nikon Z9 ya da Canon R5 seviyelerini yakalamalarının zor olduğunu düşünüyorum. Telefonla profesyonel fotoğraf çekmek için ise dikkat edilmesi gereken bazı özellikler var. Aslında bu özellikler DSLR makineden de çok farklı değil. Akıllı telefonların avantajları: Akıllı telefonların küçük ve taşınabilir olması en önemli avantajlardan birisidir. Gerçi bu durum sensörün de küçülmesine neden olan bir durumdur. Ama bir sokak fotoğrafçısı için kamerasını doğrudan bir kişiye doğrultamasından daha az korku veren bir şey olduğunu söylemek mümkündür. Gerçi burada temel bir etik probleme dikkat çekmek gerekiyor. İnsanlar görüntüsünün sizin çektiğiniz şekliyle sabitlenmesini istemiyor olabilir. Eğer, haber gibi kamusal yararı olan bir durum söz konusu değilse, insanların görüntüsünü onlardan habersiz çekmemek temel kural olmalıdır. Bu etik problemin altını çizdikten sonra, cep telefonları sayesinde ekstra bir fotoğraf makinesi çantası taşımaya gerek kalmıyor. Özellikle, anlık bir fotoğraf çekmek için hayatın her zamanı fotoğraf makinesini yanınızda taşımıyor olmak oldukça kolay ve insan sağlığı için de önemli bir durum. Eğer telefonlar dslr makine kapasitesini sağlarsa seyehat fotoğrafçılığı için vazgeçilmez cihazlar olabilirler. Akıllı telefonların bir diğer avantajı için her zaman bir ağa bağlı olabilecek olmaları ve pek çok uygulamaları bünyesinde barındırmaları. Çektiğiniz fotoğraflara ulaşmayı, onları göndermeyi ve takipçilerinizle paylaşmayı oldukça olanaklı kılıyor. Öte yandan, bir ele sığan akıllı telefonlar için kullanım kolaylağı da söz konusudur. Sadece fiziki kolaylık değil aynı zamanda bas çek makine gibi özellikler gösterebileceği gibi karmaşık profesyonel ayarlamaları yapmanıza olanak sağlayacak durmulra söz konusudur. Bir akıllı telefon nasıl profesyonel makine gibi kullanılır? Akıllı telefonunuzu profesyonel fotoğraf makinesi gibi kullanmak için telefonunuz fotoğraf çekimi için sunduğu manuel moda hakim olmak gerekmektedir. Bu mod kullanıcılar için ISO ayarı yapmayı, diyafram açıklığı ayarlamayı, enstantene hızını belirlemeyi, beyaz dengesi için renk scaklığını derecelendirmeyi olanaklı kılar. Çekmek istediğiniz fotoğraflara vermek istediğiniz duyuguyu katmanız bu ayarları kontrol edebiliyor olmanızdan geçer. Ayrıca, poz telafisi ya da RAW kayıt şansı ise diğer özelliklerdir. Bir fotoğrafın en önemli özelliği neyi, nasıl çerçevelediğidir. Neyi çerçevelediği konusu, hangi nesneleri fotoğrafa dahil ettiğimizle ve hangilerini fotoğrafa dahil etmediğimizle yakından ilişkilidir. Nasıl konusu ise, fotoğrafa dahil olan nesnelerin hangi örüntüyle, hangi ilişkiyle fotoğrafa dahil olduğudur. Bu konuda makinelerde bulunan çizgiler, doğru oranlarda bir çerçeve oluşturmak için fotoğrafçıya kolaylık sağlamaktadır. Eğer bir akıllı telefonla dslr makine gibi fotoğraf çekilmek isteniyorsa, bu çizgilerden faydalanılmak gerekir. Bu çizgiler sayesinde, yeni açılar ve çerçeveler oluşturulabilir, fotoğrafta yeni derinlik ve katmanlar daha kolay yaratılabilir. Akıllı telefonların kendi arayüzleri her zaman her teknik imkanı kullanmaya olanak vermeyebilir. Eğer bir özellik donanımda varsa ve yazılımsal olarak sizin kullanmanıza müsade edilmiyorsa bunlar üçüncü taraf uygulamalar yükleyerek giderilibelir. Pro Camera, Camera FV-5 gibi uygulamalar bu konuda kullanıcılara yardımcı olabilir. Yazılım desteğinin yanı, akıllı telefonunuz donanımsal olarak desteğe ihtiyaç duyabilir. Akıllı cihazlar için geliştirilen lensler, ihtiyaçcınız olan görüntüyü sağlamanızda fayda sağlayabilir. Makro lensler, telefoto lensler, geniş açılı ya da balık gözü lensler ile telefonunuzun fotoğraf çekme kapasitesini geliştirebilirsiniz. Ancak her gelişme, git gide onu bir fotoğraf makinesine benzetir. Akıllı telefonların profesyonel fotoğrafçılıkı için bir diğer kullanımı ise, çekim sonrası fotoğraların işlenmesinde ortaya çıkar. Özellikle mobil mağzalar arayıcılığıyla pek çok uygulama görüntü işlemineze yardım edebilir. Bu önceki yıllarda olmadığı kadar geliştiğinin altı çizilmeli. Bu uygulamaların kimisi ücretli iken kimisi ise tamamen ücretsiz kullanıma açıktır. Çekilen fotoğrafları profesyonel olarak düzenlemek isteyenler için, poz, renk, doygunluk, netlik, rötuş ayarları yapmaya olanak sağlar. Akıllı telefonlarda ışığı kullanmak oldukça önemlidir. Fotoğraf makinelerine kıyasla küçük bir sensöre sahip olamalarına rağmen ışığa olan duyarlılıkları görece yüksektir. Daha iyi ışık ortamlarında ise daha iyi sonuçlar almak mümkündür. Işık söz konusu olduğunda hem doğal ışık kaynaklarından hem de yardımcı kaynaklardan yararlanmak mümkündür. Sıralanan özellikler gibi pek çok özellik kullandıkça kendini gösterecektir. Temel anahtarın, telefonun manuel moduyla daha sık vakit geçirmek olduğunu söylemek doğru olacaktır. Zamanla ayarlara alışacak hatta kişiselleştireceksiniz. Akıllı telefonlar günün birinde DSLR makinelerin performansını yakalar mı, yakalarsa ise ne zaman yakalar bilinmez. Ancak, bugün oldukça pahlanan fotoğraf makinesi fiyatları akıllı telefonları tercih edilebilir bir duruma getirebilir. Yaklaşık 200 bin liraya ulaşan fotoğraf makinesi fiyatları karşısında, bilindik markaların üst düzey telefon modellerine yarı hatta üçte bir fiyata sahip olmak mümkün. Kaliteler arası fark olabilir ancak akıllı telefon hem kişinin üst seviye olmasa da tatminine yol açacak fotoğraf çekmeyi sağlayabilir hem de telefonla yapılacak pek çok başka özelliği de beraberinde getirir.

  • Nikon Z10 modelinde beklenenler belli oldu. İşte Nikon Z10 fotoğraf makinesi özellikleri

    Yeni yıl yeni bir amiral gemisini elimize almamıza fırsat tanıyacak: Nikon Z10. Tabi bu pahalılıkta askısını bile alabilirsek... Nikon Z9 fotoğrafçılık dünyası için büyük bir gelişme olmuştu. Teknoloji dünyasının hepsinde olduğu gibi fotoğraf makinelerinde de modeller arası çığır açıcı gelişmelerin üst üste yaşanması pek mümkün olmuyor. Büyük bir atılım yapan yeni modellerin ardından çıkan modeller genellikle köklü bir değişiklik göstermiyor. Fakat Nikon Z10 görünüşe göre bir istisna olacak. Nikon Z9 hiç kuşkusuz Nikon'un yeni amiral gemisinin namzeti. Henüz bu konuda ortaya çıkan bir resmi bir açıklama yok. Ancak sızıntılar ve söylentiler şimdiden ortalığı hareketlendirmiş gözüküyor. Peki bu herkesi heyecanlandıran yeni özellikler hakkında neler konuşuluyor? Beklenen en tem özelliklerin başında yeni 45-50 MP arka aydınlatmalı sensör, daha hızlı bir EXPEED X görüntü işlemcisi, geliştirilmiş otomatik odaklama ve 8K video yetenekleri geliyor. Bu özellikleriyle sadece Nikon modelleri arasında değil tüm aynasız fotoğraf makinesi üreticeleri arasında belirleyici bir model olacağı ortada. Şimdilik Nikon'un amiral gemisi Nikon Z9'a ilişkin fiyatlara bu linkten ulaşabilirsiniz. Görüntü Kalitesindeki Gelişme Nikon Z10 modelinde yer alacak en büyük gelişme görüntü kalitesinde meydana gelen geliştirmlerde yaşanıyor. Nikon Z10 yeni bir sensör ve işlemci ile fotoğraf severlerin ilgilerine sunulacak. Bu sensör ve işlemci sayesinde Nikon Z10'da daha keskin görüntülerin elde edileceği ve kumlanma etkisinin daha az olacağına ilişkin büyük iddialar bulunuyor. Nikon Z9 modelinde yer alması beklenen diğer önemli özellik ise fotoğraflara ton derinliğini arttıracak dinakim aralığın yükselmesi. Ayrıca, yeni modelde bulunması beklenen en önemli özelliklerden biri ise otomatik odaklamada gerçekleşmesi bekleniyor. Düşük ışık koşullarında daha hızlı ve daha doğru odaklanma artık daha kolay olacak. Özellikle kapalı alanlarda flaş kullanmadan çekim yapmak isteyen, salon konserlerinde fotoğraf çekmek isteyen fotoğrafçıların ilgisini çekecek bir özellik. Hızlı hareket eden nesneleri yakalamanın kolaylaştıracak olması da başka bir beklenti. Nikon Z10 aynı zamanda video yeteneklerinde de gelişmesi bekleniyor. 60 karede 8k video çekebilme yeteneği ilgi odağı olacak. Kullanıcılarına, mükkemmel bir renk derinliği ve dinamik aralığında etkileyici kesitler yakalama fırsatı sağlayacak. Geliştirilmiş Görüntü Sabitleme Nikon Z10 modeli görüntüleme sabitlemesi konusunda da iddialı bir çıkış yapması bekleniyor. Bu sayede elde çekim yapmanın önceki modellere kıyasla daha kolay olması bekleniyor. Ayrıca, kameranın odak doğruluğunu arttıracak yeni bir otomatik odaklama sistemine sahip olduğu modele ilişkin en heyecan verici söylentilerden birisi. Tasarım ve Dayanaklılık Zorlu doğa koşullarında çekim yaparken makinenin dayanıklılğı fotoğrafçıyı yarı yolda bırakmaması açısından çok önemli. Özellikle, yüksek rakımlarda ya da kış aylarında soğuk bölgelerde çekim yapmak, soğuk hava koşullarına dayanıksız makinelerde kullanım kolaylığının önüne geçen temel nedenlerden birisi. Nikon Z10 modelinin, sert hava koşullarında dayanıklı olacak şekilde tasarlanması bekleniyor. Elektronik vizörde ise kayda değer bir büyüme olacağı iddialar arasında. Ancak, genel itibariyle bir önceki amiral gemisi model Z9 ile benzer bir tasarıma sahip olması şaşırtıcı değil. Kişiselleştirme Nikon Z10 modelinin geniş bir kişiselleştirme olanağı sunması bekleniyor. Yeni ve kullanıcı dostu bir arayüzle görücüye çıkması beklenen fotoğraf makinesinin arayüzünün ise kamera ayarlarını ve gezinmeyi daha da kolaylaştıralacağı sızan bilgiler arasında. Madde Madde Nikon Z10 fotoğraf makinesi özellikleri: Sensor (Sensör): Yeni 45-50 MP arka aydınlatmalı tam çerçeve CMOS sensör Processor (İşlemci): EXPEED X görüntü işlemcisi Autofocus (Otomatik Odaklama): Yaklaşık 900 AF noktasına sahip hibrid AF sistemi ve geliştirilmiş düşük ışık performansı Video: 60 kare/saniye hızında 8K video çekebilme yeteneği, 120 kare/saniye hızında 4K video ve 240 kare/saniye hızında 1080p yavaş çekim Viewfinder (Vizör): Yaklaşık 5.76 milyon noktalı, 120Hz yenileme hızına ve geliştirilmiş renk doğruluğuna sahip 0.5 inç OLED elektronik vizör Interface (Arayüz): Eğilebilir 3.2 inç dokunmatik duyarlı LCD ekran, 2.1 milyon nokta Body (Gövde): Toz ve nem direncine sahip magnezyum alaşımlı gövde tasarımı Connectivity (Bağlantı): WiFi, Bluetooth ve GPS içeren dahili bağlantı, görüntü transferini ve uzaktan kamera kontrolünü kolaylaştırma desteği Battery Life (Pil Ömrü): Şarj başına yaklaşık 700 çekim Storage (Depolama): CFexpress ve SD kartları için çift kart yuvası desteği ISO Range (ISO Aralığı): 64-25600 standart ISO aralığı, 102400'e kadar genişletilebilir Shutter Speed (Perde Hızı): Mekanik perde, 1/8000 ila 30 saniye aralığında, elektronik perde, 1/32000 ila 30 saniye aralığında Dimensions (Boyutlar): Yaklaşık 134 x 100.5 x 69.5 mm Weight (Ağırlık): Yaklaşık 720 g (sadece gövde) Nikon Z10 Özellikleri Nikon Z10'un 2024 yılında Las Vegas'ta düzenlenecek CES 2024 etkinliğinde tanıtılması bekleniyor. Kaynak: https://pixelpluck.com/nikon-z10-camera/

  • Spor toto Süper Lig Spor toto tahminleri 22. hafta. Dikkat edilmesi gereken maçlar

    Şans oyunları ve zengin olma hayali hep bir arada yürür. Özellikle bu hayalle futbolu birleştiren spor toto olduğunda ise bir çokları için iki keyif buluşmuştur. İşte spor toto tam da böyle bir kesişim kümesidir. Zengin olmanın yollarını ararken spor totoya denk gelen birisi dünyanın en zengin insanı olmayacağını bilse de bu ikramiyeyi tutturmak ister. Spor toto oynamak isteyenler pek çok analizi sıradan bir iddia maçı gibi yapar. Bir de üstüne, nasıl sürpriz bulurum diye sürpriz analizi yapar. Herkesin 15 bildiği hafta 15 bilmek yerine, sürpriz arayarak 12 hatta 12'den daha az maç bilebilir. Ama aradıkları sürpriz geldiğinde ise kimsenin 15 bilmediği bir haftada büyük ikramiyeye tek başına erişebilir. Bahsedilen bu analizler yapılırken, oynayıcı spor totoya ilişkin pek çok değişkeni hesaplamaya çalışır. Süper Lig puan durumu, takımların form durumu devrededir. Geçen haftanın Süper Lig maçları, Avrupa maçları dikkate alınır, gelecek haftaların Süper Lig fikstürü mercek altına alınır. Spor toto listesinde yer alan maçlar didik didik edilir. Ya da bu teknik analizleri yapan yorumcuların analizlerin hesapları takip edilir. Bunların en bilindik örnekleri Atistics TV veya Şükrü Ögütlü'dür. Onların analizi, takımların dinamikleri saha içi saha dışı durumları dikkate alınarak yapılır. Kimisi ise bundan ziyade iddianın belirli oranlara göre mesajlar verdiğine inanır. Ve rakamlar üzerinde değerlendirmelerde bulunur. Bir diğer durum ise yurt dışı bahis sitelerindeki oran ve tahminlerden yola çıkmaktır. Yazı kapsamında Atistics TV veya Şükrü Ögütlü gibi teknik analiz yapacak bir futbol bilgisi bulunmamaktadır. İddia oranlarının mesajları ise gerçekçi bulunmamaktadır. Ama bazı tahmin sitelerinin dikkatli oynayın dediği maçlara yer verilmek istenmektedir. Spor Toto 22. Hafta Riskli Maçlar Bu hafta her zaman olduğu gibi 15 karşılaşma bulunuyor. Galatasaray A.Ş.-Fenerbahçe A.Ş. / Luton Town-Chelsea / Crystal Palace-Brentford / Wolverhampton-Everton / Nottingham Forest-Manchester United / Fulham-Arsenal / Tottenham-Bournemouth / Genoa-Inter / Lazio-Frosinone / Atalanta-Lecce / Cagliari-Empoli / Udinese-Bologna / AC Milan-Sassuolo / Juventus-AS Roma / Celtic-Rangers maçları. Spor Toto Süper Lig Spor Toto tahminleri için maçlar arasında tahmin sitelerinde riskli olarak bildirilen 4 maç öne çıkıyor. 1 - Luton Town - Chelsea 2- Fulham - Arsenal 3- Tottenham - Bournemouth 4- Genoa - Inter Spor Tota sütunlarında hangi tahmin ne kadar bildi? Spor Toto söz konusu olduğunda bir istatistiğe daha bakmak gerekebilir. Bu önceki haftalarda, sport toto'nun 15 sütunununda bulunan maçların nasıl sonuçlandığı. İşte, geçtiğimiz 23 hafta boyunca Spor Toto'nun hangi sütununda hangi sonuçların çıktığının tablosu:

  • Fotoğraf makinesi alırken: Ne almalı değil nasıl almalı? Dikkat edilmesi gerekenler

    Bir fotoğraf makinesi almak isteyen pek çok kişi uzun bir araştırma içine girer. "Hangi fotoğraf makinesini almalı?", "Fotoğraf makinelerinin teknik özellikleri neler?", "İyi fotoğraf makinesi nasıl alınır?" vb. pek çok sorunun içinde kendilerini bulurlar. Fotoğraf makinesi fiyatları önceden bu araştırmayı yapan kimseler için oldukça belirleyici değildi. Geçmişte daha çok, profesyonel fotoğraf makinesinin ne olduğunu öğrenmek için, dijital fotoğraf makinelerini anlamak için bu araştırmalar yapılırdı. Biraz daha ilgili olanlar da yeni çıkan aynasız fotoğraf makinelerini takip etmek için bu araştırmalarını sürdürürdü. Oysa şimdi bunun bir anlamı kalmadı. Şimdi fotoğraf makinesi alırken dikkat edilmesi gerekenler de değişti. Artık soru, ne almalı değil nasıl almalı? Eskiden bir öğrenci harçlıklarını biriktirerek zorlansa da orta seviye bir fotoğraf makinesi alabiliyordu. Şimdi ise çok zor. Çalışan birisinin başlangıç seviye bir fotoğraf makinesi alması bile çok zor. Fotoğrafçılığa yeni başlayan bir insanın, nikon fotoğraf makinesi mi iyi yoksa canon fotoğraf makinesi mi iyi sorusununun geçersiz bir soru olduğunu anlaması zaman alırdı. İki marka arasında aynı seviyeler arasında çokta fark olmadığını, ikisinin de kendine özgü avantajlarının olduğunu anlamak için biraz zaman almak gerekirdi. Bunu anlamayı ise kolaylaştıran bir faktör daha vardı. Makineleri kullanabiliyor, onları alabiliyor olmak. Fakat bugün bir makineye sahip olmak çok güç. Nikon Z9 almak, bir çoğumuz hayal. Bir üniversite öğrencisi için geçimini sağlamak bile zorken, başlangıç seviye bir makine almak bile çok güç. Başlangıç seviye makineleri ise alınsa bir dert alınmasa bir dert. Başlangıç seviye bir fotoğraf makinesi genellikle iki işlevi yerine getirir. Bunların ilki bir hevesle alınanlar tarafından hemen bir kenara atılmaktır. Diğer işlevi ise, alanların bir iki ay kullandıktan sonra isteklerini karşılayarak kenara atılmasıdır. Fotoğrafta ilerleyen insanlar bu başlangıç seviyesi makinelerden hemen sıkılır. Haklılardır da. Hemen kendisine daha çok seçenek sunan bir makine aramaya başlar. Sonuç, biraz daha para verseydim de başlangıç seviyesi yerine orta seviye bir makine alsaydım diye yakınmak olur. Bir fotoğrafçı için makineye hakim olmak, bir fotoğraf makinesi için ise fotoğrafçısına olabilecek tüm özellikleri sunması mükemmel bir birlikteliktir. Ama bugün bir amatör fotoğrafçı fotoğraf makinesine hakim olacak fotoğraf makinesine sahip olamıyor. Haliyle, fotoğrafçına çeşitli özellikleri sunacak bir fotoğraf makinesi de fotoğrafçısıyla buluşamıyor. Yazının başlığındaki soru manipülatif. Hangi fotoğraf makinesini almak önemsiz. Çünkü artık alabilecek çok bir seçenek kalmadı. En ucuz makineyi alırken bile, nasıl alacağız diye soruluyor artık.

bottom of page